KASABAYA BİR ÇİFT SÖZ : 8 KASIM STADI BİZİMDİR; KALE DİREKLERİ SİZİNDİR.

Cumartesi, Ekim 21

4.hafta

Rakip nispeten bizden daha güçsüz durumda olan Yalova temsilcisi Kadıköyspor.
3 puanı alalım nefes alalım.
 Hadi yarın herkes 8 Kasım Arena'ya

Pazar, Eylül 3



           Türkiye Futbol Federasyonu'nun 2010-2011 sezonundan itibaren uygulamaya koyduğu yarı profesyonel lig kabul edilen ve profesyonel liglere geçiş aşamasında takımların daha mücadeleci ve yarışmacı olmayı amaçlayan Bölgesel Amatör Lig ile 50 yıllık takımımız ilk defa 2012-2013 yılında tanıştı
           2010-2011 yılındaki Ünyespor maçından sonra paraşütsüz düşüşe geçen Lüleburgazspor bir sonraki sezon profesyonel liglere veda etti.
           BAL'daki ilk yılında 37 puan ile 6.sırada yer alan takımımız, 1 paun farkla Babaeskispor'un önünde lige kalmayı başardı. Ne yazık ki 1 sezon sonra maddi yetersizlikler nedeniyle grubu son sırada tamamlayıp ligden düştük.
           2014-2015 sezonunda Nihat GÜDER ile Şampiyonluğa ulaşan Lüleburgazspor, o sene BAL liginde son hafatki maçların neticesinde tekrar Süper Amatör Lige düştü, Asansör takım hüviyetinden kurtulamadı.
          Geçen sezon Mustafa GÖNÜLALAN ve Hasim GÜNDÜZ ile çok iyi bir sezon çıkararak Babaeskispor'un 1 puan önünde Süper Amatör Ligi Şampiyonu oldular.
          Bu sene yani 50.yılında Bölgesel Amatör Ligini iyi bir yerde bitirmek için transfer çalışmaları yapıldığını görmekteyiz.
          Umarım 6 yıllık özlem sona erer ve tekrar profesyonel liglerde boy gösteririz.

          Kazasız belasız bir yarış olsun kazanan Trakya Ateşi Lüleburgazspor olsun.


altmışyedi deee


Salı, Kasım 8


Kırklareli'nin iki ilçesinin mücadelesinde gülen tarafın tabiki Lüleburgazspor olmasını temenni ediyorum.

Not : Son maçlarda Babaeskspor'un üstünlüğü göze çarpıyor.

Salı, Ekim 18


Beklenmeyen bir puan kaybı telafisi mümkün bir skor bu sene namağlup şampiyonuz.
Kimsenin şüphesi olmasın

Cuma, Ekim 14


Lüleburgazspor, deplasmanda belki de Türkiye'nin en küçük ilçesi olan Serhat Kofçaz ile oynayacak. Galibiyeti gol yemeden alırız diye düşünüyorum.

Çarşamba, Ekim 5

Pehlivanköyspor 0-4 LÜLEBURGAZSPOR

Vira Bismillah dedik ilk maçımızı farklı kazandık.
Tahminen namağlup olarak ligi şampiyon oluruz.

Goller :  3 gol Yasin Tunca ve Berke

Perşembe, Eylül 1

FİKSTÜR

PEHLİVANKÖYSPOR (D)
VİZESPOR
KOFÇAZ SERHATSPOR (D)
BÜYÜKKARIŞTIRAN
EVRENSPOR (D)
BÜYÜKMANDIRA ADASPOR
BABAESKİSPOR(D)
LÜLEBURGAZ İSTASYON
KAYNARCA GENÇLİKSPOR(D)
KIRKLARELİ SANAYİSPOR
SERGENSPOR(D)
PINARHİSARSPOR

Pazar, Temmuz 3

Vizyon Misyon

Yılarca bir şekilde bu takımın peşinden gitmiş, bir şekilde ayrı düşmüş bir kardeşiniz, bir arkadaşınız olarak söylemek istediklerim var.

Lüleburgazspor bir tarihtir. Tarihte nice başarıları göğüslemiş bu kulübü Yıldırımspor gibi bir takımla birleştirmek (küçümsemek için söylemiyorum) en hafif tabir ile insafsızlıktır. Lüleburgazspor'a rakip olabilecek kulüpler bellidir. Yıldırımspor'a da... Yıldırımspor'un dengi Kentspor, Celaliyespor vs takımlardır. Lüleburgaz ilçesini profesyonel liglerde temsil edecek kulüp hiç bir şekilde Yıldırımspor değildir, olmamalıdır. Bu nedenle Lüleburgazspor ve Yıldırımspor'un birleşmesini bırakın; Lüleburgazspor'un, Yıldırımspor'un yarışma hakkını almaya çalışması dahi abesle iştigaldir.

Sayın Şenol TURAN ile ilgili bilgim kentimizde siyasi bir partinin önemli bir ismi olduğundan ibarettir. Gerek kentimizde gerekse civar vilayet ve ilçelerde önemli bir dost çevresi olduğu kanısındayım. Doğal olarak bu birleşme için harcanacak enerjinin halihazırda var olan ve tüm Türkiye tarafından tanınan Lüleburgazsporumuza proje üretmek için harcanması gerektiği kanısındayım.

Herkes farkındadır ki Lüleburgazspor’da yapılması gerekenler, bu ülkede bir çok kulüp tarafından gerçekleştirilmiştir. En güncel örneği ise Altınordudur, Bucaspordur. Her yaş grubunda çeşitli başarılar elde etmiş bir jenerasyon da yakalamışken bu takımların yaptığı atılımı, profesyonel (üniversiteden antrenör olarak mezun olmuş) altyapı ekibi kurularak yapılmalıdır. Oyuncular profesyonel futbola minimum kayıpla adapte edilmelidir.

Geçmiş yönetimlerin, kambur olarak yüklediği ve kulübün belini büken tüm borçlar iyi bir yapılanmayla aşılabilir. Lüleburgaz halkı ve Lüleburgazspor taraftarları bu yapılanmayı gerçekleştirdiğiniz takdirde sizi anlayacak ve sabır gösterecek kalibrededir. Çünkü sizler gerek siyasi çevreniz gerekse de Lüleburgaz ve çevresindeki  itibarınız vesilesiyle bu atılımı gerçekleştirebilecek bir yöneticisiniz. Altyapılardaki jenerasyonun altın değerinde olduğunu, bu kulübü orta vadede düzlüğe çıkarabilecek kapasiteye sahip olduğunu bilin ve bunu dikkate alarak adımlarınızı hesaplayın.



Saygılar.

Cumartesi, Haziran 25

Lüleburgazspor'da 50.yıl coşkusu

  
  
    50 yıl önce iki ezeli rakibin Yeşilovaspor ve Adaletspor'un birleşmesi ve Yeşilova'nın yeşili, Adalet'in kırmızısyla oluşan bir Lüleburgaz'da yarım asır olmanın dayanılmaz sevincini kutluyoruz.
    Daha önceleri babam beni omuzlarında yada bisikletinin ön tarafına yaptırdığı tahta koltuğa oturtup maçlara götürürdü ama Lüleburgazspor ile ilk gönül bağım 14 Mayıs 1995 tarihinde o zaman ki ismiyle Lüleburgaz Şehir Stadı’nda Keşanspor maçıydı. Sahaya yeşil kırmızı sis bombası altında çıktı Sabrili, Zekili, Vahitli, Kral Tanerli kadro…
    
    Hafıza tazelemesi için TFF sitesinden de yardım aldım biz o maça kadar ligi Eyüpspor’un ardından ikinci sıradaydık. Yensek dahi Eyüpspor’un Tepecik maçında galip gelmemesi gerekiyordu. Biz golleri attık Eyüpspor maçından haber bekliyoruz. Tabi yıl 1995 cep telefonu yeni yeni piyasaya çıkmış herkeste yok, Kapalıdayız arka taraflardan bir ses ; “Eyüüpp Maağluup”
    
    Stad tam bir bayram havası şampiyonluk coşkusu önümde benim yaşlarımda bir çocuk yeşil kırmızı bayrak sallıyor. Biz bir yandan maçı izliyoruz bir yandan da Eyüp maçından gelecek sonucu bekliyorduk. Maçın sonlarına doğru herkes o yana doğru bakıyor ve bir ses daha ; “Eyüpp attı beraberee”Bu sonuçla yine şampiyon bizdik o anda maç bitmiyor uzadıkça uzuyor sonradan öğrendiğimizde Tepecik-Eyüp maçında kavgalar çıkıyor maç uzadıkça uzuyormuş. Belli bir süre statta kaldık ama ne kadar bilmiyorum.
    
    Ve beklene sonuç geldi Eyüp maçı bitmişti Şampiyonduk!! Stad karnaval yeri olmuştu, Çarşı sokak her yerde herkes şampiyonluğu kutluyordu.Ben bu maçtan sonra Lüleburgazspor benim hayatımın bir yerinde hep oldu. 103 gol yediğimiz sene tribündeydim 6-7-8 leri gördüm, Tekidağ'a yenildik küme düştük onu gördüm, Balıkesirspor’a yenilip finalde 3.ligden döndüğümüzü gördüm, 1 sene sonra finallerde bu sefer Muşspor’u yenip 3.lige çıktığımızı gördüm 2009’da 3.lige terfi maçlarında Play-off grubunda Göztepe ile oynadığımızı gördüm, 2011 yılında Ankara’da finalde Ünyespor’a yenildiğimizi gördüm.
    
     Benden öncesi Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi aynı sene de aynı turnuvada elediğini görmüş, Yunanistan’da ilk Türk takımın gece maçında oynayan veya izleyenler var.
    Yıl 2012 biz bu takımı gittik Babaeski’de Kırklareli’nde destekledik. Küme düştü yine destekledik, İstasyonda oynayacaksınız dediler yine gittik destekledik, 2015yılında  Pınarhisar, Pehlivanköy, Evrensekiz, Mandıra, Vize hatta Demirköy’e kadar gittik. Kırklareli’nde futbolcumuza taşlı sopalı saldırdıklarında biz ordaydık.Namağlup şampiyon olduk meşalelerle, pankartlarla ordaydık
     
    Yani işin özü  1967 yılında kurulan bu kadar başarısı olan bir kulübü, Lüleburgaz’ın güzel mahallesinin güzel takımı oluyor.. Hemde bu kulüp 50.yılını kutlayacakken.
     Ne diyelim Başkanlar anlaşmış takımlar oluşmuş bize bir şey demek düşmez.
     
     Benim babamdan dedemden gördüğüm Lüleburgazspor; 1967 yılında kurulan Lüleburgazspor’dur. İsminde 1967 olan değildir.

     
     Saygılarımla

Pazartesi, Nisan 18

SAL'ladılar bizi...



     2013-2014 sezonu sonunda düştüğümüzde belki dibi gördük bundan sonra yükselişimiz hep sürer umuduyla Kırklareli Süper Amatör Ligi namağlup lider bitirip tekrar Bölgesel Amatör Lige yükseldik.
     Kadromuz çok genç, tecrübesiz falan filan derken ligin dibine demir attık, Babaeski ve Arnavutköy takımları da kötü gittiğinden düşme kalma son haftaya kadar uzadı.
     Lig başında Başkanlık seçiminde kongreydim, istekli arzulu bir başkanımız olduğunu gördük, Takımla yatıp, takımla kalktığını gördük, saygılar sunuyorum kendisine.
     Borçlarla uğraşıyoruz, transfer yapamıyoruz alınan genç kardeşlerim iyi niyetle mücadelesini sürdürdüler, teknik direktörlük işi menejerlik oyunu olmadığı için bir bocalama ve dibe vuruş dönemi geçirdik ligin ikinci yarısının ilk maçında Nihat Güder takıma getirildi ve Babaeskispor maçı galibiyetiyle umutlar yeşerdi fakat bu süreçte takımın devamlı mağlubiyet alması ve Arnavutköy'ün bir kıpırdanma dönemine girmesi bizim şanşımızı biraz daha zora soktu.
     Son 2-3 hafta Arnavutköy ile oynayan rakipler devamlı bize çalıştı işte orada alacağımız 1-2 seri galibiyet bizi o cehennemden uzaklaştırabilirdi olmadı düştük tekrar Kırklareli Süper Amatör Ligdeyiz.
     Kırklareli SAL'da Şampiyon olan Vizespor Babaeski'nin düşmesiyle BAL'a yükselmişti, Bizim yerimize Lüleburgaz Yıldırımspor BAL'a yükselen ikinci takım oldu. Yıldırımspor'a başarılar dilerim.
  Kişisel kanaatim (ne kadar dikkate alınır bilinmez), Nihat GÜDER ile devam edilmesi ve altyapıya olan güvenin sürmesi ve eğer imkanı var ise takıma ağabeylik  yapabilecek  bir iki futbolcu ile Süper Amatör Ligde  bir sonraki sezonun planlaması yapıp BAL'da şampiyon olarak Profesyonel lige dönüş yapılabilmesi,
    Tabi sadece futbolcu, teknik adam ve başkanla bu iş olmaz Lüleburgaz sınırları içinde ticaret yapan, memur olan kısacası Lüleburgaz'dan ekmek yiyen tüm dinamikler harekete geçmesi ve bunun artık MEMLEKET MESELESİ haline gelmesi.
    Son söz, Takımını sonuna kadar destekleyen kardeşlerime siz bu yolda devam edin elbette bir gün bu çile sona erecek inanın buna...

   

Salı, Nisan 12

Züğürt Tesellisi

     Çorluspor'un kendi evinde Arnavutköy Belediye'yi 3-2 yenmesine karşın elimize geçen fırsatı değerlendirmedik. Güngören'e tek golle yenildik.
     Düşer miyiz? çok zor çünkü Lüleburgazımız son maçını deplasmanda Körfez Bld. ile oynayacak, Arnavutköy Bld. ise kendi evinde Körfez Demir ile oynayacak. Bize 1 puan yeter Arnavutköy'ün maçı mutlak surette kazanması gerekecek baskı onlarda ama top bu belli olmaz bazen işler  sahada çözülmeyebilir psikolojimizi sağlam tutmalıyız. Deplasman yapılacak mı bilmiyorum ama münferit olarak gidişler olacaktır. Maç zorlu kazanır mıyız? diye sorarsak zor ama 1 puan iyi puan derim.
   

 
Nihat Hoca'ya güvenimiz tam, umarım bu sene bu ligde tutunup gelecek sezonlar için yapılanmaya gideriz.
 
kaynak mackolik.com
 

Pazartesi, Nisan 4


Rakip İstanbul Güngören Belediyespor. Kendi evimizdeki maçtan puan yada puanlar çıkarmak zorundayız.


LÜLEBURGAZSPOR - İstanbul Güngören Belediyespor

10.04.2016 Saat: 15:00
Lüleburgaz 8 Kasım Stadı


(saat değişebilir.)

Deplasmanda alınan 1 puan iyi puan hele ki düşme mücadesi veren rakibine karşı ise çok daha iyi.
Okuduklarıma göre maçın genelinde iyimişiz, Ali Rıza ile öne de geçmişiz fakat beraberlik golünün yeme sebebimizin  rakip karşısında eksik duruma düşmekten kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Artık son düzlüğe girildi Allah sonumuzu hayır etsin. İnşallah düşmeyiz.


kaynak: mackolik.com

Perşembe, Ocak 28

LÜLEBURGAZSPOR 1-0 babaeskispor

Kötü giden sezonda belki şuana kadar olan en iyi şeyler Nihat Hoca'nın geri dönmesi sahamızda babaeskisporu yenmemiz ve averaj ile düşme potasından çıkmamız oldu.

Perşembe, Nisan 30

campione imbattuto


Bir eski zaman hikayesidir. Mahallenin güzel abilerinin kurup sahip çıktığı takım amatör kümede oynar. Sahalar toprak, çoğunlukla çamurdur. Maçlara gitmek için camları sık sık kırılan küçük bir minibüs kullanılır. Yakıt çoğu zaman dert, maç sonu yemekleri ise ekmek arasıdır. Maçtan sonra duş imkanı bulunmaz. Yedek forma götürülemediği için ikinci yarı ıslak formalarla oynanır.  Maç başı ücretler, transfer taksitleri güzel hayallerdir ama adı bile anılmaz. Belki ara sıra cep harçlığı verilir.  Zaten kulübün esas amacı mahalle gençlerini kötü alışkanlıklardan korumaktır.

Bir senaryo başlangıcına benzeyen bu girişte anlatmaya çalıştıklarımın filmi yapıldı. Hemde tam 15 yıl önce. Senaryosunu Önder Çakar’la birlikte yazdığı hikayesini sinamaya uyarlayan Serdar Akar ‘Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’ adıyla Türk Sinema tarihinin en önemli futbol filmini çekti. Serdar Akar’ın Esnafspor’un hikayesini anlattığı film 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde "En İyi Türk Filmi Ödülü” almış olsada neticede bir kurgudur. Ben ise size gerçek bir hikaye anlatacağım.

Ben size sessiz sedasız kümeye düşen Lüleburgazspor’un hikayesini anlatacağım. Fareler gemiyi birer birer terk ederken birkaç genç ile 10 ay çalışan Nihat Güder’in inancını anlatacağım. Günümüz televizyon endüstirisi sayesinde haftasonu İngiltere Ligi’nden maç izlemek yerine köy kasaba gezenlerin hikayesini anlatacağım.

Hikayeye geçtiğimiz yıldan başlamak isterdim ancak hem neşenizi kaçırmak hemde yer israf etmek istemiyorum. Metin Açıkgöz’ün başkan olduğu kongrenin kulübün elektirikleri kesik olduğu için taş tribünün arkasında gün ışığından faydalanarak yapıldığını belirtmek yeterli olacaktır. Kesin olarak söyleyebilirim ki Metin Açıkgöz Lüleburgazspor’u tarihinin en karanlık günlerinde devralmıştır.  

Allahın işine bakın ki 2003 yılında ilk kez amatöre düşen camiaya sahip çıkan Dr. Metin Küçük’ün ardından 12 yıl sonra bir başka Metin Lüleburgazspor’u uçurumdan aldı.
Futbol takımları kümeye düşebilirler ama yarım asırlık camialar hiçbirşey olmaz. Onlar günün birinde elbet geri döner.

Futbolseverler için bir kriter vardır; çabuk sayılan takım.
Şöyle ki bazı takımlar olur. Hafızalarda yer edinir. Futbol konuşulan ortamlarda herkesin sempatiyle baktığı bu takımın kadrosunu kime sorsanız çabuk çabuk sayar. İnternetten yardım almaz, duraksamaz. Zira o takımı izlemiştir. Her maç için aklında bir hikaye barındırmıştır. Metin – Ali – Feyyaz diye başlayan bir Beşiktaşlı hızlıca Rıza – Şifo – Ulvi – Kadir diye devam eder. Örnekleri çoğaltmak kolaydır. Hakan’ın partneri Arif’tir ve orta sahada Okan – Suat – Emre aradan 15 yıl geçse bile tazedir. Hangi ligde oynarsa oynasın bir futbolseverin çabuk çabuk saydığı takım içine sindirdiği takımdır. Sözün özü takım gibi takımdır.

İşte bizim takım antrenman yapmaya ağustos ayında başladı. Lige 2 ay kala yaz sıcağında terlemeye başlayan bu takım öyle bir takım oldu bahar geldiğinde 8 Kasım stadını tıka basa doldurdu.

Lig ekimde başladı. İlk maç için İstasyona gittiğimizde içimiz biraz burkuldu. Gerçekten amatördeydik ve birbirimize çaktırmamaya çalışssakta bu canımızı çok sıkıyordu.  Lüleburgazspor Kırklareli Sanayispor’u 3-0 yendi. Nasıl bir sezon geçireceğine dair pırıltılar gösterdi ancak her şey o kadar kolay değildi. Bir sonraki hafta Büyükkarıştıran ile 0 – 0 berabere kalan bizim gençler ilk puan kaybını yaşadı.

Kaleci Vedat’ın 2 penaltı birden çıkardığı maçta Pınarhisar’ı 2-1 yenen Lüleburgaz bir sonraki hafta Vize deplasmanında yine kazanamadı. Çamur içinde oynanan bu müsabakayı izlemek için kale arkasındaki yüksekçe bir tepeyi mesken tutan bizler ise nasıl bir sezon geçireceğimize dair ufak ufak fikirler ediniyorduk. Zira kış bastırdıkça işler zorlaştı. Deplasmanların çoğunda maç izleyecek tribün yoktu. Tribün ne kelime bazılarında korner direği, kale filesi yoktu. Her fırsatta gençliğe önem verdiğini söyleyenlerin amatör futbol sahalarına bir çivi bile çakmadığını bizde bu vesile ile öğrendik. Kısmet böyleymiş.

Lüleburgazspor bir sonraki hafta Kırklareli Kayaspor’u 26-0 yendi. Zayıf rakibi bu sonucun ardından ligden çekilme kararı aldı ve sezon sonuna kadar tüm maçlarını 3-0 hükmen kaybetti.
Ligin başıydı ancak havaya girmiştik. Demirköy deplasmanına oldukça kalabalık gittik. Tribünün gençleride bir yolunu bulup gelmişlerdi. Saha çamurdu. Biz yine kale arkasında hakim bir tepede konuşlandık ve 5 güzel gol izledik. 5-1

Kış amatör kümenin şartlarını zorlaştırsada Lüleburgazspor durdurulamıyordu. Demirköy dönüşü kardeş Yıldırımspor’u 3-0 yenen yeşil kırmızılılar bir sonraki hafta 8 Kasım Stadyumu’nda şampiyonluk yolundaki rakibi Evrenspor’a  4 kez santra yaptırdı. Daha sonra sırasıyla Ahmetbey’i, Büyük Mandıra’yı, Pehlivanköy’ü mağlup ederek ilk yarıyı 9 galibiyet 2 beraberlikle kapadı. Henüz yenilmemişti ve hiç yenilmeyecekti.

İkinci yarının ilk maçı Kırklareli Sanayispor deplasmanıydı ve çıkan olaylar nedeni ile yarım kaldı. Kaptan Berkan hastaneye kaldırıldı. Ceyhun ve Vedat darp edildi. Federasyon lütfetti maçı hükmen 3-0 tescilledi. Lakin olaylar çıktığında biz zaten 3-0 öndeydik.

18 ocak günü ilk kez LYFA’da oynadık. Geçtiğimiz hafta maça polis desteği istemekten aciz ASKF çözümü böyle bulmuştu. Aslında fena olmadı Futbol Yıldızları Akademisi hem oynayanlar için hem izleyenler için daha keyifliydi. Ancak maç çok zor geçti. Büyükkarıştıran kapandıkça kapandı. İlk maçta 0 – 0 ile bir puanı kurtaran konuk ekip bu kezde maçı 85. dakikaya kadar getirdi ancak Ergin hesapları bozdu. Babasının ve tribünlerin meşhur Alman futbolcuya benzeterek ‘Reus’ dediği sarışın çocuk şampiyonluk yolunda takımını bir adım daha ileriye taşıdı. 1-0

Lüleburgazspor liderliğini sürdürüyorsa da maçlar giderek zorlaşmaya başladı. Haftalar ilerledikçe stres artıyor rakipler yenilgisiz Lüleburgazspor’u yenmek için –haklı olarak- canla başla çalışıyordu. Pınarhisar deplasmanında işler iyi giderken savunmanın sigortası Deniz oyundan atıldı. 10 dakika içinde 3 gol yiyen bizim gençler dağıldı. Pınarhisar seyircisi kalabalıktı ve hakemi etkilemeyi başarmışlardı. İlk defa kaybedeceğimizi düşünürken bu kez sahneye Uğur çıktı.  94 Dünya Kupasında Hagi’nin Kolombiya’ya attığı gol gibi arka direğe yüksek kesti. Biraz rakip kaleci hata yaptı, biraz rüzgar yardım etti falan derken 3 – 3. Gezegendeki herkes için sıradan ancak sahan kenarında kaldırımda takımını destekleyen 100 kadar Lüleburgazspor taraftarı için unutulmaz bir andı. Saf bir gol sevinciydi. Atan 16 yaşında bir çocuktu ve önce tellere doğru koştu. Gerilmiş sinirler boşaldı teller yıkıldı, sahaya girmeye çalışanlar oldu. Dönüş yolunda yüzümüzdeki salakça gülümsemeyi anlamak için Lüleburgazsporlu olmak gerekir. Yine yenilmemiştik.

Pınarhisar dönüşü Vize’yi 1-0, Demirköy’ü 5-0, Yıldırımspor’u 4-1 yenen bizim gençler iyiden iyiye şampiyonluk havasına girdi. Evrensekiz deplasmanı kupa ile aramızdaki son engeldi ve biz yine sahanın kenarındaki kaldırımdaydık. Bu sefer her seferden daha kalabalık.
Rüzgar inanılmazdı, oynamaya imkan vermedi. Maçın tatil olması bile gündeme geldi ancak hakemin kararı oynama yönündeydi. İki takımında neredeyse bir tek isabetli şut atamadığı bu mücadele bir kör dövüşü misali 0 – 0 bitti.

Lüleburgazspor artık şampiyondu. Ancak henüz 3 maç vardı ve namağlup ünvanını korumak istiyorsa ciddiyeti elden bırakmaya gelmezdi. Bırakmadılar zaten. Ahmetbey Güvenspor’a 4,Büyük Mandıra’ya 3 gol atan kardeşlerimiz artık muhteşem finale hazırdı.

Tribünün gençleri 2 gün 2 gece stadı süslediler. Halktan, esnaftan, kendi cep harçlıklarından yüzlerce meşale satın aldılar. Bezleri boyadılar, bayraklar astılar. Lüleburgazspor 20 yılı aşkın süredir 2. Ligde hiç oynamadı. E peki yaşı 20 bile olmayan bunca Lüleburgazsporlu çocuk nerden çıktı nasıl çıktı diye soracaksınız ? İnanın bende bilmiyorum. Bildiğim tek şey hem onlarla hem sahadakilerle gurur duydum. Lüleburgazlıların ‘İçlerine sinen’ bu takıma nasıl sahip çıktıklarını gördüm. Gurur duydum.

8 Kasım Stadı tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Sezon boyunca cep harçlığı namına tek bir lira almamış Lüleburgazspor’un genç kadrosu binlerce insanın huzuruna ‘Namağlup’ ünvanı ile çıktı. Gerçek bir futbol takımı nasıl antrenman yaparsa öyle yapmışlardı. 10 aydan fazladır bu anın hayali ile köy köy gezmiş, çamur içinde futbol oynamış, hatta şiddete maruz kalmışlardı. Bugün ise hem aileleri hem taraftarlar tribünde onlardan sezona yakışan bir final oyunu bekliyordu. Öyle yaptılar. Rakiplerine oyuna tutunma şansı bile vermediler. Tam 5 gol attılar.

Aslanlar gibi koştukları sezonun finalinde bir ödeme aldılar mı bilmiyorum. Ancak elde ettikleri paradan çok daha fazlası. Onlar geçtiğimiz sezon hocası, başkanı, futbolcuları tarafından teker teker terk edilmiş bir takımdan kalan genç adamlardı. Çek yıldız Pavel Nedved  "Eğer bir takım küme düşerse futbolcular gider, adamlar kalır" sözleri ile tanınır. İşte o adamlar 2015 nisanında Lüleburgazspor’u namağlup şampiyon yaptılar.

Tarihe not düşülsün diye yazıyorum;

Lüleburgazspor 2014-2015 futbol sezonunda tarihinde 2. Kez Süper Amatör Kümede mücadele etti.
22 maç oynadı. 18 galibiyet, 4 beraberlik aldı. Hiç yenilmedi.
85 gol attığı sezonda 11 gol yiyerek 58 puanla namağlup şampiyon oldu.

Ayağınıza sağlık gençler !



















Çarşamba, Mart 25

Kapıya kilip vurulma aşamasından Namağlup Şampiyonluğa

48.yılında namağlup şampiyonluk,
50.yılında 3.ligde şampiyonluk,
55.yılında PTT 1.lig mücadelesi
Zor mu? Bence değil
Ama önce
Pazar günü Mandıra Adaspor'da şampiyonluğu alalım.
Herkes Maça



Bastonlular olarak

29 MART PAZAR günü
BÜYÜKMANDIRA'da olacağız.

Perşembe, Mart 5

Cuma, Aralık 12

Ahmet Kazım ERTEM

 
Lüleburgazspor'un 2011 yılındaki başarısının en büyük mimarı Ahmet Kazım ERTEM'e geçmiş olsun diyoruz.
Hocam acil şifalar.
 

Perşembe, Aralık 11

"Lüleburgazspor borç yükünden kurtuluyor."

 
 

Lüleburgazspor’un yıllardır başına dert olan, her yönetim değişikliğinde miktarı ile gündeme gelen vergi borcunun büyük bir kısmının ödendiği belirtildi..

Lüleburgazspor Kulüp Başkanı Metin Açıkgöz, vergi borçlarının yapılandırılması ile ilgili önemli adımlar attıklarını ve Lüleburgazspor’un eski döneme ait olan 550 bin TL civarı borcununun yüzde 80'inin ödendiğini belirtti.

Lüleburgaz Kaymakamı Cemalettin Yılmaz ve AKP Kırklareli Eski İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz önderliğinde girişimlere başladıklarını belirten Açıkgöz, borçların %80’inin ödendiğini, ay sonuna kadar ise tamamını bitirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Açıkgöz, iki aydır bu konuda çalışmalar yürüttüklerini belirterek, " Lüleburgaz Kaymakamı Cemalettin Yılmaz ve AKP Kırklareli Eski İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz önderliğinde gerçekleştirilen girişimlerde olumlu sonuçlar elde ettik. Lüleurgazspor’da görev yapmış 105 eski yöneticiye Ahmet Zeki Kılavuz’un gayretleriyle ulaştık. Ulaştığımız yöneticilerin de fedakarlıklarıyla borçların %80’i ödendi. Ay sonuna kadar kalan borçların da ödenmesini hedefliyoruz. Bu bağlamda bize destek olan Lüleburgaz Kaymakamı Cemalettin Yılmaz ve Ahmet Zeki Kılavuz’a sonsuz teşekkür ediyoruz." dedi.

‘LÜLEBURGAZSPOR’A HERKES SAHİP ÇIKSIN’

Ahmet Zeki Kılavuz’da yaptığı açıklamada, Lüleburgazspor’a herkesin sahip çıkması gerektiğini söyledi. Kılavuz: "Eski dönem borçlarının yapılandırılması ile ilgili eski yönetici arkadaşlarla görüştük. Arkadaşlarımız da bu konuda hassasiyet ve fedakarlık örneği göstererek, vergi dairesine olan borçları konusunda başvuruda bulundular. Aralık ayı sonuna kadar tüm borçların yapılandırılacağı düşüncesindeyim. Lüleburgazspor’a bundan sonra başarılar diliyorum." dedi.



Kaynak www.gorunumgazetesi.com.tr
UĞUR PİRPOR haberi 

Cuma, Aralık 5

İsa Turan





2008-2009 ve 2012 yillarında Lüleburgazspor'da hocalık yapan İsa Hoca, Galatasaray'ın yardımcı antrenörü olmuştur. Hocamıza yeni görevinde başarılar dileriz.

Pazar, Kasım 9

26-0

Lüleburgazspor 26-0 Kırklareli Kayaspor

İlk 25 dakikada 10-0 yapan Lüleburgazspor ilk yarıyı 16-0 önde bitirdi.
Fazlayız bu lige, müsafiriz dostlar buralarda, namağlup şampiyon olmamız gerekir.

Salı, Kasım 4

vize1 lüleburgaz1


/ maç bildiğin merada oynandı
/ kale arkasındaki bir tepeden sahaya bakmaya çalıştık
/ götümüz dondu
/ zemin rezaletti
/ top toplayıcı çocuk bile yoktu
/ sahada at vardı
/ barcelona golü attık söyliyim haberiniz olsun. sağdan gittik tık tık diye nefis.
/ bide penaltı kaçırdık
/ bide topumuz direkten döndü
/ şu kornerden gol yememeyi öğrensek iyi olacak. vedat hatalı çıktı
/ zemin iyi olsa kazanırdık 
/ namağlup şampiyon olacağız !


Çarşamba, Ekim 29

korkmadan yuruyoruz. sampiyon olacagız !

bu sene acayip bir lüleburgazspor var. henüz izlemeyen varsa bir an önce işlerini ayarlasın ve pazar günü bizimle vize'ye gelsin. 

yaş ortalamas 16 olan bir takım düşünün. saha içinde her topa beş kişiyle basıyor. 
sağ kanattan fatih ve ergin diye iki oyuncu her maç ortalama 40 (yanlış okumuyorsunuz bildigin 40) orta yapıyor. 
ufacık tefecik cocuklar. aralarında yirmi yaşını gecmiş 5 tane ancak vardır. 
tekmeye kafa uzatıyor. koşmaktan yorulmuyor. dahası ne rakibe, ne hakeme çirkefleşmiyorlar. tekmeyi yiyen yerden kalkıp işine bakıyor. es kaza rakibine bir faul yapan hakemin kararından önce gidip özür diliyor. 

maçların ikinci yarısı rakiplerimiz nefessiz kalırken bizim takım r1 takılı kalmış gibi oynuyor. rakiplerimizin ve ligin durumun göz önüne alırsak 'abartıyormuşum' gibi gözükebilir zira süper amatör oynuyoruz. haklısınız ama lüleburgazsporu övmek benim içimden geliyor. 
saha içerisinde götü geçmis futbolcuları, götü geçmiş teknik direktörleri görmekten öylesine bıkmışım ki rakiplerini ısıran aslan gibi bir takım görünce duygularım kabarıyor. 

avazım çıktıgı kadar, ciğerlerime dolan tüm hava ile ŞAMPİYON LÜLEBURGAZSPOR diye bağırmak istiyorum. 

ki zaten bu hissimi paylaşan insanların az olmadığını da maçlara gelenler anlıyor. bizim çocuklar her hafta kendilerine duyulan saygıyı artırıyorlar. çünkü rakiple ilgilenmiyorlar, hakeme muhattap olmuyorlar, sadece futbol oynuyorlar. allah var güzel de oynuyorlar. 

işin teknik boyutu da nacizhane fikirlerimle şunlar: 

/orta sahamızda gecen yıldan kalan kaptan bu sezon biraz daha sorumluluk alıyor. karıştıran maçında beğenmemiştim ama pazar günü pınarhisar karşısında etkili oynadı.  
//abdulkadir iyi niyetli. bu hafta penaltı golü ile kazanmamızı sağladı ama daha kuvvetlenmesi lazım 
/// 10 numaranın top ayağına yakışıyor. daha ilk kontrolde farklı bir oyuncu imajı veriyor ancak daha basit oyna be güzel kardeşim. hep en zor tercihi yapmak zorunda değilsin ki
//// sağ bekte fatih, sağ açıkta ergin diye iki oyuncu oynuyor. taşa tahtaya mermere vurun. allah cc. nazardan saklasın. elemanlar resmen elektirik enerjisi ile çalışıyor. öyle bir hızlanma yetenegi, öyle bir dayanıklılık olamaz. ps1 gibi gidiyor ergin. masallah
///// iki stoperimiz hem güven veriyor hemde yakısıklı cocuklar ha. sarışın sırım gibi elemanlar. topcu olamazlarsa dizi oyuncusu olurlar :)
////// gecen yıldan beri her yaş kategorisinde, her maçta oynayan yegane kalecimiz vedat bu hafta 2 penaltı çıkardı. maçın kahramanı olan vedo maç sonrası da ne kadar iyi bir lüleburgazsporlu olduğunu ne güzel anlattı. eline ayağına sağlık kardeşim. 

sözün özü. sahada 3 maçtır seyrettiğim lüleburgazsporda eleştirilecek bi durum yok. öyle bir durumdayım ki haftaya maç vize'de değil bağdat'ta oynansa gidelim diyeceğim. 
sahadaki özverileriyle göğsümüzü kabartan tüm oyuncu kardeşlerimizi tebrik ediyorum. 
onları tüm rakiplerini sahadan silecek kadar kuvvetli yetiştiren nihat güder ve doğan çapraz'ı da es geçmiyorum.

ve son çağrımda sayın başkan metin açıkgöz'e 'başkanım hiç transfer yapmayalım bu çocuklar bu takımı bal ligine çıkartacak. ben inanıyorum'
(bunu nerden okuyacak başkan diyenler için zorunlu açıklama; bu düşüncemi maç oynanırken başkana ilettim müsterih olun)

yazının sonuna gelirken iki hususu daha önemle belirtmek istiyorum. 
birincisi tribündeki hızlı lüleburgazsporlu kitle. ciğerler böylesine basit bir ligde böylesine sudan sebepler için gereksiz gerginlik yaratıyor cezalar alıyorsunuz. biz bu ligde bu çocukların haklarını yedirmezsek evelallah namağlup şampiyon oluruz. kendinizi yakmayın. seneye bal liginde daha gergin maçlar oynayacağız. ki zaten bu gruptaki takımların hepsi bizim takımımız sayılır. bak bu hafta maçtan sonra geldi özür diledi pınarhisarlı futbolcular. neticede lüleburgazspor isim olarak bu ligdeki takımların hepsinin ağabeyi. yarın bir gün beğendiğimiz topcuları ister alırız. biz bu ligde misafiriz. nolur sizde şu emniyetle bu kadar kapışmayın. kendinizi yakmayın. seneye daha atraksiyonlu günlerimiz olacak emin olabilirsiniz. 

bir ikinci hususta saha içerisinde muhteşem olan bu genc takımımızı deplasmanlarda yalnız bırakmamamız gerektigi. bir önceki örnekte pınarhisarlı futbolcuların maç sonu alttan aldıklarından bahsettim ama bazı deplasmanlarda bu iş biraz sarpa sarabilir. genç rakiplerle oynarken sıkıntı yokta papazı bol takımlara karşı bu takımı sahipsiz bırakmamalıyız.

sözün özü maça gelin kardeşim. bu yazıyı okuyan. her kimsen maça gel. 
kendini polise aldırma. ama saha içerisinde topcumuza tekme atan olursada kenardan 'yavaş ulan !' diyecek insanlara bu genç çocukların ihtiyacı var. 

evet biz bu ligde misafiriz ve namağlup şampiyon olacağız ! 

lüleburgazspor'un adı ve taraftarı 'süper amatör lig' organizasyonuna biraz büyük gelir. 
bunu ispatlamakta tribünleri doldurmaktan gecer. 


2 kasım pazar 
14.00
vize ilçe stadı

vizespor - lüleburgazspor 


/ bin dermana değişirsem şerefsizim /

Perşembe, Eylül 4

Vira Bismillah


Lüleburgazspor-K.sanayispor
B.Karıştıranspor-Lüleburgazspor(Deplasman)
Lüleburgazspor-Pınarhisarspor
Vizespor-Lüleburgazspor(Deplasman)
Lüleburgazspor-Kayaspor
Demirköyspor-Lüleburgazspor(Deplasman)
Yıldırımspor-Lüleburgazspor(Deplasman)
Lüleburgazspor-Evrenspor
AhmetbeyGüvenspor-Lüleburgazspor(Deplasman)
Lüleburgazpor-B.Mandıra Adaspor
Pehlivanköyspor-Lüleburgazspor(Deplasman)

Kura çekildi.
Herkese hayırlı bir sezon diliyorum.

Pazar, Mayıs 4

Tebrikler BAL-KES



    Çok değil yaklaşık 3.5 sene olmuş biz bu adamları deplasmanda yani az önce şampiyonluklarını ilan edip Süper Lige çıktıkları statta  yenmişiz, Balıkesir o sene 2 lige çıkmış biz ise o sene ligi 4. sırada bitirmişiz.
Bir sonraki sene bizde 2.lige ramak kalmışken tepetaklak olup artık amatörlüğün en diplerindeyiz.

   Tebrikler Balıkesirspor futbolcusundan başkanına, taraftarından malzemecisine, esnafına kadar hakederek şampiyonluğunu ilan ettiler. Balıkesirspor'a Süper Ligde başarılar dilerim.

   Diğer yandan  Lüleburgazspor'da bu sene yoklukla mücadele eden 17-18 yaşındaki çocuklara ve  Nihat GÜDER hocama TEBRİKLER.

   Lüleburgazspor'u kendi için paravan görenlere,
   Lüleburgazspor'u ağzına alıp gündeme geldikten sonra çiğneyip tükürenlere,
   Lüleburgazspor üstünden prim yapanlara
   Lüleburgazspor'un varlığından bile haberi olmayanlara,
   Size de HARAM OLSUN.

   ve yazıklar olsun Vurdumduymaz LÜLEBURGAZ halkına...

Çarşamba, Mart 12

anlatacaklarım var..

hayır o kadar çok üzülecek şey varken bende daha ne olabilirki diye düşünüyordum. 

yemek yerken. su içerken. sevgilin seni terk ettiğinde. sarhoşken. silah altındayken. kümeye düşerken. her ne şekilde hangi dertlere gark olmuşsan. bilmen gereken bir şey var arkadaş; lüleburgazspor böyle. 

iyi lüleburgazsporlu olmak istiyorsan önce kaybetmekten tat almayı bileceksin. yenildiğinde daha çok sevebileceksin ki hayatı kendine zindan etmeyesin. kümeye düştüğün her yılın ardından daha yüksek sesle lüleburgazspor diye haykıracaksın.

hemde öyle bir takım zevat gibi kaçarak değil nihat güder gibi dik durarak haykıracaksın. kaçmadan. savaşarak. gençlerin en azından onurlu bir mücadele gösterebilecegini ispatlayarak, onlara güvenerek bagıra bagıra dimdik düşeceksin. öyle pısırık pısırık oturmayacaksın için geçmiş lahana turşusu gibi.

düşerse düşer be. ordanda çıkmasın biz orda daha çok seviyoruz.

ha bide bi futbolcu eskisi vardı nooldu ona ? fenerbahçede filan oynamış hani giiti dimi? öyle olur işte bu işler. 2002de görmüştük biz bu filmi. allah hepimize ömür versin 2035te yine hoca olmak için başvurur muhterem hepimizde görürüz.

sözün özü şudurki kardeşlerim; mahallede top oynayan kızanlara,yegenlerimize, çocuklarımıza bir lüleburgazsporluluk bilinci, sevgisi yada duruşu bırakacaksak bu duruş nihat güder'in, alev sert'in, metin küçük'ün, duruşu olacak. 

zaten amatörden de düşünce bırakacak başkada birşey kalmıyor..

Cumartesi, Mart 1

LÜLEBURGAZSPOR - Yeni Çanspor

02.03.2014 PAZAR
SAAT 13:30

SONUÇ NE OLURSA OLSUN!!!

                                                         SEN YETER Kİ MÜCADELE ET.

                                                      BİZ HER ZAMAN DESTEKLERİZ.


1-0


Cuma, Şubat 21

Düştüysek kalkmasını da biliriz.


23.02.2014 PAZAR
KEŞAN ATATÜRK STADI
SAAT 13:30


Deplasmanda alacağımız puan yada puanlar bizi lige bağlar, Son sırada olmamız bizi fazlasıyla üzüyor.Keşanspor, küme de kalmak için mücade ettiğimiz rakibimizdir.
Mücadeleyi bırakmayalım, kazanalım ve 3 puan sökelim...

Pazar, Şubat 9

LÜLEBURGAZSPOR-ayşekadın gençlerbirliği

Maçın öncesinde maç oynanmadan 1 puan versek deseler hiç kimse olmaz demezdi, o durumdaydık.
Kötü bir takım değiliz fakat çok genciz, tecrübesiz  bir takımız, iyi yönetilemiyoruz, borcumuz çok, maddi desteğimiz yok, bir sürü sorun ile karşı karşıyayız.
Bugünkü maçta çok iyi savunma yaptık mı derseniz ilk yarı direkten dönen 4 top ve kaçan penaltıyla evet cevabını veremeyiz fakat muazzam bir şekilde futbolcularımızın mücadelesi vardı. Kalecimizden en uçtaki forvete kadar canını dişine takan bir takım izledik.
Bu maç için çok şanslıydık bunda sonra bu kadar şanslı olurmuyuz bilemem ama bu takım bu ligde tutnması zor gözüküyor, ne yapılıp edilip takviye yapılması gerekir. Ama şu durumda zor gözüküyor.
Nihat Hoca'nın işi çok zor fakat imkansız değil, bu kadar imkansızlıklar içinde böyle güzel mücade izlemek bizimde hoşumuza gidiyor, Çünkü bugün sanki şampiyonluğa oynanyan bir takımın taraftarı gibiydik. Stadın müsade edilen taraflarını doldurduk, takımımızı destekledik.
Maça gelince Nihat Hoca çok fazla atak düşünmeden savunma yaparak yakalarsam atarım düşüncesiyle sahadaydı. Rakip ayşekadın bizi çok fazla ciddiye almadı ve cezasını da çekti.
Lüleburgazspor'da kaleciyi Onurhan'ı, Koray'ı ve Ceyhun'u beğendim, diğerleri de iyi oynadı ama rakip takıma karşı çok fazla üstünlük kuramadılar.
Sonuçta biz bu maçtan mücadelemizle 1 puanı aldık.
Bu arada cuma akşamı Genel Kurul yapıldı, yine aday çıkmamış, Mevcut başkan Ogün Yüzen başkanlığa devam etmiştir.Ama nedir ne değildir bu konuyla ilgili açıklama bekliyoruz.

Çarşamba, Ocak 22

47 yıllık efsane rezil oldu hepimizle...

Evet Türkiye'deki hemen hemen her takımla oynamış ve kök söktürmüş 47 yıllık Lüleburgazspor bu hafta itibariyle ligin son sırasında, hesaplarının incelenmesi için kontrolör gelen bir kulüptür. 3. lige düştüğümüz sene de bile sonuncu olamamıştık, yanlış hatırlamıyorsam hiç bir sezon sonuncu olarak kalmamıştık. Bu başarı(!) hepimizin, gurur duyalım eserimizle. Ama herzaman söylediğim ve söylemeye devam edeceğim söz; " İNADINA YEŞİL-KIRMIZI, İNADINA LÜLEBURGAZSPOR "

Salı, Aralık 17

Daha ne bekliyorsunuz?

46 yıllık kulübü kapatmanın eşiğine getirdiniz, Yazıklar olsun size....

Pazar, Aralık 1

1-0

Maçı tek golle kazandık, Gol Tobi'den.
Mağlubiyet serisini durdurduk fakat bu kırmızı kartlara kim dur diyecek?

Çarşamba, Kasım 27

Hayırlı Olsun





      Başkan Ogün YÜZEN olmuş,
Kısa zamanda organize olup toplanan Lüleburgazsporlular yapılan seçimle Ogün Yüzen'i başkan seçmişler.
      Lüleburgazspor Sportif Direktörü Semih Yıldız, dün 8 Kasım Stadı’nda yaptığı açıklamada Lüleburgazspor’a başkan olarak Ogün Yüzen’in seçildiğini belirtti.

      Sanırım bir seçim olacak, o zamana kadar geçen sürede Asbaşkan Ogün Yüzen başkan olacak.
      Neyse Lüleburgazspor için hayırlı olsun.


kaynak : hürfikir

Çarşamba, Kasım 20


 ‘’ Kendi açımdan ve kulüp açısından gerekli şartlar oluştuğu anda tekrar görev almak boynumuzun borcudur’’ 

’’ 17 Kasım 2013 tarihinde Lüleburgaz 8 kasım stadında oynanan Lüleburgaspor-Armutlu belediyespor maçı esnasında şahsıma yönelik olarak değerli Lüleburgazspor taraftarının yapmış olduğu tezahüratlar ile ilgili olarak açıklama yapma mecburiyeti doğmuştur. İlk olarak Lüleburgazspor’un değerli taraftarlarına yapmış oldukları tezahürat için teşekkürlerimi iletirim. Ancak işlerimin yoğunluğu nedeni ile şu an için değerli kulübümde görev alma şansına sahip değilim. Lüleburgazspor daha öncede belirttiğim gibi benim hayatımın bir parçasıdır. Toplam 10 yılı aşan bir süre bu kulüpte hem yöneticilik hemde başkanlık yaptım. Tüm maddi ve manevi desteğimi bir çıkar gözetmeden sevdam olan Lüleburgazspor için harcadım. Hem kendi açımdan hemde kulüp açısından gerekli şartlar oluştuğu anda tekrar görev almak boynumuzun borcudur. Ancak bugün için bu mümkün değildir’’






Kaynak: Ali Mert - Lüleburgaz Görünüm Gazetesi

Salı, Kasım 19

İstifa ve sonrası?

Lüleburgazspor'da Başkan Akif BEŞER taraftarın dediğini yaptı ve istifasını sundu,  ama beni şaşırtan şu oldu, Lüleburgazspor en kötü durumlarında bile bu kadar yüksek sesle bu kadar organize ve tek ses halinde yönetimin istifasını istememişti.
Peki neydi taraftarı bu duruma iten?
Bence Ünyespor maçına kadar ki  süreçte oynanan futbol, başarılar, gelen futbolcuların kalitesi taraftarda bir beklentiyi peşinde getirdi, Lüleburgazspor bu süreçte kademeli olarak seviye atladı ve Ünyespor ile 2.lige çıkma maçında tavan yaptı ne oldu elendik ve sanki paraşütsüz serbest düşüş ile önce BAL'a şimdi de Amatör kümeye belki de kulübün kapanmasına kadar giden bir süreç yaşıyoruz.Başarısız sonuçlar, transfer yapılamaması, cezalar, gelir getirici bir ligde olmamamız vs vs
Bu süreç bir kaç gün içinde sonuçlanacaktır
 Başkan adayı çıkar mı? Elbette çıkacaktır,
Çıkmazsa ne olur? Kayyuma gideriz
Gidilirse ne olur? Takım diye birşey kalmaz.

Bu saatten sonra yapılabilecek en güzel şeyin bu seneyi bir şekilde bitirip, sonuca göre bir yapılanmaya gidilmesidir
Ama tam tekmil dediklerinden...
Kulübün borçlarını temizlemek refaha ulaştırmak ve sürekli gelir getirici bir mekanizma kurmak...
Ama bu süreçte kimse cebini doldurma gafletinde bulunmadan sadece Lüleburgazspor'un menfaatlerini gözetmek zorundadır.

Biz taraftar ne yapmalıyız?
Biz zaten elimizden geldiği kadar bu takıma destek veriyoruz, 
Zamanımızı, paramızı...

İnşallah bugünler çabuk geçer ve biz yine merdiven boşluklarını boş bırakmadığımız için para cezası yiyelim,


Saygılar, sevgiler...