KASABAYA BİR ÇİFT SÖZ : 8 KASIM STADI BİZİMDİR; KALE DİREKLERİ SİZİNDİR.

Cumartesi, Şubat 6

Küçük Takım Tutmak

Başlıktan dolayı hemen çullanmayın üstüme. Küçük takım dediysem ekonomik anlamda.

Mesela Lüleburgazspor.

Kulüp değeri 1M €'yu bulmayan bir takım olan Lüleburgazspor taraftarı olarak diğer takımlarla karşılaştırma yaparız kendimizce.

Deriz ki: Bu takım niye 2.lige çıkmıyor, çıkarılmak istenmiyor. Ya da "yav abi para yok nereye çıkacak. "

Evet para yoktur. Neden yoktur?

1- Stadın kapasitesi küçüktür, bilet fiyatları yüksek tutulur. Süper ligte bile 1 TL bilet fiyatları sunan kulüpler varken 3. lig maçına 20 tl bilet fiyatı biçildiği görülmüştür.

2-Sponsorluk geliri hiç denecek kadar azdır. Hatta yoktur.. Hatır gönül ilişkisine forma reklamı alınır. Yapılan anlaşmayı sadece kulüp yönetimi bilir.

3-Bilet dışında kulübe gelir getirecek bir sistemin olmaması.

Daha da arttırılabilir, fakat bu üç neden önemli -en azından benim için-..

Şimdi nasıl yapılırsa güzel olur.Tekrar söylüyorum bu benim fikrim.

Birinci maddede stadın kapasitesi küçük olabilir demiştik.Şimdi diyeceksiniz ki; Ya zaten kaç kişi geliyor ki stada yeter bu. Evet bunu geçen sene gördük. Kulübün yediği para cezalarının %70 i merdiven boşluğuna oturulmasından dolayı. Mesela güzel bir planlama ile kale arkalarına yapılacak portatif tribünle bunu aşabiliriz. Bu tribünü yaparken sponsor bir firma bulmak ve bu tribüne onun ismini vermek lazım. Örnek Antalyaspor'un Adopen Tribünü gibi.

Asıl en önemli madde bu: Sponsor.

Lüleburgaz esnafı,fabrika sahibi, önde gelenleri Lüleburgaz için elini cebine atmıyor. Bu konu da herkes hemfikirdir. En basiti bir forma reklamımız bile yok. Bundan dolayı hala azıcık sivrilen oyuncuyu satıyoruz. Sonra yerine oyuncu alıyoruz, uyum süreci derken sezon bitiyor. Sezon başlıyor aldığımız oyuncu sivrilyor, satıyoruz, yerine oyuncu alıyoruz... Bu kısır döndü devam ediyor. Kazanan aslında Lüleburgazspor gibi gözükse de kimsenin kazançlı çıktığı yok çünkü bu yapılanların hepsi kısa vadede sonuç veriyor. Uzun vadede kulübün kasasına ya da itibarına yansıyan bir olay olmuyor. Kimseyi suçlamıyorum çünkü eğer bir geliriniz yoksa bunu yapmak zorunda.

İşte burdan da 3. maddeye geçiyoruz.Kulüp sadece dışarıdan sağlanan geliri biletle karşılıyor.

Kulüp adına tesisleşme denilerek bir halı saha faaliyete geçirildi. Lakin diğer halı sahalar ile yarışacak düzeyde değil.. Örneğin diğer bir halı sahanın servisi var, evden alıp eve bırakıyor. Bu durum bir çok kişi için tercih sebebi. Hizmet sunan işletmelerde müşteri ile ilişkiler oldukça önemlidir. Durum böyle olunca beklenen gelirler sağlanamıyor.

Kulüp yönetmek futbolcu alıp satmak değildir. Futbolcu alıp satarken, elle tutulur somut adımlar atabilmektir. Sizce halı sahanın elle tutulur bir yanı var mı ? Lüleburgazspora bir gelir sağlamadığı müddetçe yok.. Olmayacak da! Bunun yerine aynı para harcanarak daha fazla gelir elde edilecek bir yer yapılabilir miydi ? Bence yapılabilirdi.

Pek fazla araştırma yapmaya gerek yok halı saha maliyeti ne kadardır diye.. Oldukça fazla olduğunu biliyoruz. Bunun yerine bir gençlik merkezi yapılsa yaklaşık olarak aynı giderde olacağını düşünüyorum. Burada sadece kahvehane kültürü değil, gençlerin eğlenebileceği bir mekan olsaydı bence Lüleburgazspor daha fazla kazanırdı. Bu benim ilk aklıma gelendi ve sizler en iyisini yapmakla yükümlüsünüz kulüp yöneticileri olarak.

Zaman oldukça farklı.. 1990 model yöneticilerin futbol kulüplerinde iş yapabileceği zamanlar değil doğruyu söylemek gerekirse. Zaman kurumsallaşma zamanı ve acilen gerçekleştirilmesi gereken bir husustur bu.. Kulüplerin, kişilerin tekelinde olduğu sürece batmaya doğru sürüklendiklerini görüyoruz. Bundan 10-15 sene öncesine kadar Süper ligte olan takımlar bir bir küme düşüyorlar. Amatör kümeye kadar inen takımlar var. Bir an önce yapılanmalısınız ve küçük ekonomili bir takım olmaktan kurtarmalısınız Lüleburgazspor'u.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder