KASABAYA BİR ÇİFT SÖZ : 8 KASIM STADI BİZİMDİR; KALE DİREKLERİ SİZİNDİR.

Pazartesi, Mart 15

Futbolda Gelişim

Futbolcu olmak ayrı bir olgudur.. Yetenekli olmak gerekir elbette ama önemli olan çalışmaktır. En başta kafada futbolcu olabilmektir mesela..


Futbola ilk başladığım zamanlarda Lüleburgazspor Spor Okulu vardı. Oraya giderdik ve gittiğimiz gibi ikiye ayrılıp maç yapmaya başlardık. Doğruyu söylemek gerekirse bana bir faydası dokunduğunu söyleyemem. Kısa süren futbol hayatımı noktalandırdığımı düşündüğüm zamanlar çok olmuştu. Çünkü seçilememiştim..


Aradan uzun zaman geçmişti. Mavi önlüğü atıp takım elbiselere bürünmüştük. Bildiğin ceket filan giyiyorduk, orta okul yıllarının sondan bir önceki senesiydi. Yetenkli olduğumu düşündüğüm zamanlardı ve okul takımına seçilmiştim. Oradan da kulübe gitmeye başlamıştım. İlk bir kaç antremandan sonra hocamız sevgili Müjdat Eraslan bizden "futbol nedir?" başlığı altında bir yazı yazmamızı istemişti. Benimse kompozisyon sınavları hariç pek yazdığım söylenemezdi. O zaman farklı bir yerde olduğumu, olmak istediğim şekilde olabileceğim bir yerde olduğumu anlamıştım..


Sonuç olarak ben futbolcu olamadım. Ama istediğim şekilde geliştim. Müjdat hocamın hayatımdaki yeri önemlidir. Şuan ben bir insansam, bunda onun payı çok büyüktür. Apaçi olabilecek bir durumdaydım çünkü..


Gelelim bu konuyu blogta işleme amacıma..

Futbol bir oyundur nihayetinde ama gelişmeyi gerektiren ve rekabetin hat safhada olduğu bir oyun ve bu oyunun gerekliliklerini yerine getirmek zorunda olduğun bir oyundur.. Yani çalışmak zorunda olduğun..


Çalışmak sadece vücut kaslarını geliştirmek değildir. Aklını geliştirmek de gereklidir futbolda.. Bakış perspektifini genişletmek, oyuna tam anlamıyla hükmedebilmek.. Yani işini adam gibi yapabilmek. Bir çok futbolcu bu durumdan yoksun. Söze gelince bizler profesyonel sözlerini söyleyebiliyorlar ama ne alt yapı gelişimi olarak ne de profesyonel yaşam olarak bir haltı beceremiyorlar.

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi takımlar, Türkiye'deki en yetenekleri genç oyuncuları alt yapılarına kazandırıyorlar. Bir çok yıldız adayını alt yapılarına kazandırmayı başardılar. Bunları örneklerle çoğaltmaya kalksak dünyaları yazabiliriz lakin A takıma çıkanları yazmaya kalkarsak bu sayı çok az oluyor nedense.. Fenerbahçe'nin alt yapısından çıkan oyuncular çok az. Beşiktaş ve Galatasaray'ın biraz daha fazla ama yeterli değil. Bir Barcelona'ya bakın ya da Avrupanın çok para harcamayan herhangi bir takımına bakın. Neredeyse her takımın alt yapısından çıkardığı çok yetenekli bir kaç oyuncu var. Peki bizim takımlarımızda neden bu sorunsal fazlasıyla hissediliyor ?

Alt yapı ile A takım arasında iletişim bozukluğu çok fazla.. Alt yapıda oynayan bir oyuncu A takımdakileri neredeyse hiç görmüyor bile. Bırakın birlikte çalışmayı bir kere göz göze gelmiş değiller. Alt yapıdan A takıma alındığında bir bocalama dönemi yaşıyorlar. Verilen şanslarda bu döneme tekavül ediyor ve o takımın oyuncusu olamayacağı tescilleniyor. Tribünler yeterli sabrı göstermiyor keza yönetim ve teknik kadro da aynı şekilde.. Dış kapının dış mandalı oluveriyor hemen.

Yönetimler yeterli desteği vermiyorlar.. Alt yapıdan çıkan oyuncunun tutunacağı bir dal olması gerekli ve bu dal da olsa olsa yönetim olur. Çünkü genç bir beyin tutunacağı en sağlam dalın yönetim olduğunu düşünür. Yönetim istemedikçe gönderilmeyeğini düşünür ve mental olarak sahaya verebilir kendini. Bu da yeteneklerini kısıtlamadan sahaya vermek demektir.

Sonuç olarak futbolcu olabilmek için iyi yetişmek gereklidir. Bunun temeli de çok ufak yaşlardan itibaren aldığın düzenli ve sağlıklı eğitimden geçmektedir. Bugün Liglerimizde oynayan kaç futbolcu bu eğitim iyi bir şekilde almıştır sizce ? Lüleburgazspor'da bu durum nasıldır acaba ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder